Ahşap, doğada kendini yeniden üreten tek yapı malzemesidir. Ancak ahşabın, bilinçli ve sürdürülebilir şekilde yönetilen ormanlardan uygun şekilde tedarik edilmiş ve uygun sertifikalara sahip olması önemlidir. Aşağıdaki örnekler, ahşabın farklı yapı projesi türlerinde nasıl sürdürülebilir ve yenilikçi bir şekilde kullanılabileceğini göstermektedir.
Future Africa kampüsü için huş taban
Pretoria Üniversitesi'nin yeni Future Africa kampüsü, Afrika'nın önde gelen araştırmacılarına çok disiplinli bir iş birliği içinde çalışabilecek ve kıtanın karşı karşıya olduğu sorunlara yanıt arayacak bir yer sağlamak üzere inşa edildi. Kampüsün tasarımı ödüllü mimar André Eksteen'i zorlamıştı. Mimari, hem insan zihninde hem de çevre üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmalıydı ve inşaat sırasında yerel kaynaklara öncelik verilmeliydi.
Çözüm ahşaptı. Eksteen konferans merkezini, araştırma tesislerini, kafeterya ve konut birimlerini "yapboz parçaları" gibi tasarladı. Parçalar önceden hazırlanıp sahada monte edildi.
UPM'nin WISA huş kontrplağı, tasarımın temelini oluşturdu. Karkasın, duvar panellerinin, mobilyaların, kapıların ve tavanların yapımında WISA huş kontrplağı kullanıldı.
Pretoria Üniversitesi'ndeki Future Africa İnovasyon Kampüsü binaları, önceden hazırlanıp sahaya getirilecek ve yerel iş gücü kullanılarak burada inşa edilecek yapboz parçaları gibi tasarlanmıştı.
Herkes için U-Build
Londra merkezli mimarlık firması Studio Bark tarafından geliştirilen U-Build sistemi, çeşitli boyut ve şekillerdeki alan, duvar ve mobilyaların sahada yapımı için çok uygundur. İhtiyacınız olan aletler sadece bir çekiç ve bir matkaptır.
Studio Bark, U-Build konsepti ile insanların yapı işlerine yönelik algısını değiştirmeyi amaçlamaktadır. Bu yenilikçi yöntem, kullanıcılarının değişen ihtiyaçlarına uyum sağlayan uygun maliyetli binalar oluşturmanın bir yolunu sunar. Tüm malzemeler sürdürülebilir ve zehirsizdir ve doğal kaynaklardan üretilir.
Bu yöntem, İngiltere televizyon programı Grand Designs'ın bir bölümünde yer alan Box House projesinin yanı sıra çeşitli depolama alanları ve çalışma alanları oluşturmak için zaten kullanıldı. Bir başka Box House projesi de geçtiğimiz baharda Londra'da Grand Designs Live'da sergilendi. Kullanılan bina bileşenleri UPM'nin WISA kontrplağından yapılmıştı.
U-Build konseptinin amacı, insanların binalar ve bunların yapımıyla ilgili düşünme biçimini, herkesin katılımını sağlayarak değiştirmektir.
Kontrplak, dünyanın en uzun köprüsüne şekil veriyor
Hong Kong, Macau ve Zhuhai'yi birbirine bağlayan yeni deniz köprüsü, kara yoluyla Çin anakarasından Hong Kong'a olan seyahat süresini birkaç saatten 30 dakikaya indiriyor. Köprü, Çin'in Pearl River nehir ağzını San Francisco, New York ve Tokyo'nun körfez bölgelerine benzer bir ekonomik bölgeye dönüştürme hedefinin bir parçasıdır.
Köprü, en zorlu koşullara bile dayanması için ağırlıklı olarak çelik ve betondan yapılmış olsa da köprünün yapımında ahşabın da önemli bir rolü vardı. Örneğin, uzun tünel açıklıkları ve yapay adaların çevresindeki büyük dalgakıranlar kontrplak kalıplar kullanılarak yapılmıştır.
Beton dökülürken kontrplak kalıplarının eğilmemesi çok önemlidir. Kaplamasına bağlı olarak aynı kontrplak levha 100'den fazla kez tekrar kullanılabilir. Bu özelliği sayesinde hem sürdürülebilir hem de uygun maliyetlidir.
55 kilometrelik Hong Kong–Zhuhai–Macao Köprüsü; askı köprüleri, bir deniz altı tünelini ve yapay adaları bir araya getiren, dünyanın en uzun deniz köprüsüdür.
Beton ormanından gökdelen ormanına
UPM'nin uzun süredir ortağı olan Japon firması Sumitomo Forestry, 2041 yılına kadar büyük bölümü ahşaptan, 350 metre uzunluğunda bir gökdelen inşa etmeyi amaçlıyor. Bu bina ile 1691 yılında kurulan şirketin 350. kuruluş yıl dönümü kutlanacak. W350 projesi, Sumitomo'nun daha fazla ahşap yapı ayesinde ormanlarla ve doğayla harmanlanmış gelecekteki bir şehre dair geniş vizyonunun bir parçasıdır.
Sumitomo Forestry, W350'de kullanılan malzemelerin %90'ının ahşap, kalan %10'unun ise çelik olmasını planlıyor. Sıcak ve huzurlu bir atmosfer yaratmak için 70 katlı binanın iç kısmı tamamen Japon karaçamlarından oluşacaktır. Binanın 100.000 tona kadar CO2 depolayacağı tahmin ediliyor.
Japonya'da, Sumitomo Forestry, 2041 yılına kadar büyük bölümü ahşaptan, 350 metre uzunluğunda bir gökdelen inşa etmeyi amaçlıyor.
Metin: Janne Suokas
Fotoğraf: Studio Bark, Lenny Codd; Dook; Sumitomo Forestry; UPM